Duygusal Zeka
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
...
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
...
Ataol Behramoğlu
Doğulu bir hükümdar tüm bilge adamlarını görevlendirir. Her zaman göz önünde bulunacak, tüm zamanlarda ve tüm durumlarda doğru bür cümle bulmalarını ister. En sonunda bir cümle bulunur:
Bu da geçer! Ne kadar çok sey anlata bir cümle. Gurur anında ne kadar yola getirici, ıstırabın derinliklerinde ne kadar avutucu...
Bambu Ağacı
Çin bambu ağacının yetişmesi olumlu ısrar, aktif sabır için güzel bir örnektir.
Çinliler bu ağacı şöyle yetiştiriyorlar;
Birinci yıl tohum dikilir, düzenli sulanır ve gübrelenir.
İkinci yıl da sulamaya, gübrelemeye devam edilir ama tohum toprağın dışına filiz vermez.
Üçüncü ve dördürcü yıllarda da aynı işlemler yapılır fakar inatçı tohum hala filiz vermez.
Çinliler beşinci yıl içinde de bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Ve nihayet beşinci yılın sonunda bambu yeşermeye başlar, altı hafta gibi kısa bir zamanda yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Ancak bambu ağacı 27 metre boya 6 hafta içinde mi, 5 yıl içinde mi ulaştı? Kuşkusuz ki 5 yılda... Büyük bir sabırla 5 yıl ki bakım, çaba olmasaydı bambu var olamazdı.
Gabriel Garcia Marquez'in Veda Mektubu
...
Gün geçmesin ki, karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk içinde yaşardım. Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakınca yaşlanır. Çocuklara kanar verirdim. Ama uçmayı kendi başlarına öğrenmelerine olanak sağlardım. Yaşlılara ise ölümün yaşlanma ile değil unutma ile geldiğini öğretirdim.
...
Hayatta Ne Öğrendim
...
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
Sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
...
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evneri aydınlatabilmek için önce çevreni ayndınlatabilmek gerektiğini öğrendim.
...
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta.
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım.
...
Gerçeği öğrendim bir gün.
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının,
Yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.
Doslarım, ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya kalp durur, akıl unutur.
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de umutur...
Mevlana
Kızılderili Öyküsü
Kızılderili ile torunu evin önünde oturmuş, biraz ötede boğuşan biri siyah diğeri beyaz iki köpeği seyrediyorlardı. Torun sordu:
- Neden iki tane köpek besliyorsun?
- Onlar benim için iki simgedir evlat, iyilik ve kötülüğün simgesi...İyilik ve kötülük de içimizde böyle sürekli mücadele eder durur.
- Peki sence hangisi kazanır mücadeleyi?
Bilge reis derin derin gülümsedi
- Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha çok beslersem o...